İsrail Başbakanı Netanyahu, işgal altındaki Kudüs’teki başbakanlık ofisinde Amerikan TIME dergisine röportaj verdi. Netanyahu dergiye yaptığı açıklamalarda 7 Ekim olaylarıyla ilgili ilk kez İsrail kamuoyundan özür diledi. Netanyahu, bu konuyla ilgili bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Özür mü? Elbette elbette. Böyle bir şey yaşandığı için çok üzgünüm. “Her zaman geriye bakıyorsunuz ve bunun olmasını önlemek için bir şeyler yapılabilir miydi diye merak ediyorsunuz” dedi.
“ÜCRETLER TEMELDİR”
Gazze’deki savaş devam ederken İran, Lübnan’da Hizbullah ve Yemen’de Husilerle yeni cephelerin açılmasıyla karşı karşıya kalan Netanyahu, şunları söyledi: “Biz sadece Hamas’la savaşmıyoruz. Tam kapsamlı bir İran ekseniyle karşı karşıyayız ve daha kapsamlı bir savunma için kendimizi organize etmemiz gerektiğinin farkındayız” dedi.
TIME dergisi, İsrail’in en çok izlenen televizyon kanalının temmuz ayında yaptığı ankete göre İsrail kamuoyunda Netanyahu’nun istifa etmesi gerektiğini düşünenlerin oranının yüzde 72’ye çıktığını, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Savunma Bakanı hakkında karar verdiğini bildirdi. Gazze’de Yoav Gallant, savaş suçları işleme suçlamasıyla tutuklama emri çıkardı, İsrail kendisini uluslararası alanda izole etti, ABD’deki üniversitelerde İsrail karşıtı protestolar gerçekleşti ve bunlar Vietnam Savaşı’ndan bu yana yapılan en büyük gösterilerdi ve Netanyahu bu duruma sıcak bakıyordu. memnuniyetle karşılandı. 25 Temmuz’da Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’nde. Ancak ABD Başkanı Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump’ın Gazze’deki savaşın sona ermesi gerektiğini söylediği kaydedildi.
Haberde, Netanyahu’nun tüm bunlara tepkisinin Tahran’da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye suikast düzenlemek olduğu belirtilirken, Netanyahu’nun Gazze’deki savaşı kişisel siyasi nedenlerle uzattığı yönündeki eleştirilerin gün geçtikçe arttığı kaydedildi. Kendisine yöneltilen bu suçlamaların asılsız olduğunu belirten Netanyahu, Gazze’de kesin bir zafer elde edilmesi gerektiğini, Hamas’ın savaş sonrasında Filistin’de yönetim iddiasında bulunamaması veya İsrail’e tehdit oluşturmaması gerektiğini savundu. Netanyahu şunları söyledi: “Gazze’nin belki bölgesel ortakların da desteğiyle sivil bir yönetim tarafından yönetilmesini isterim. “Askersizleştirme İsrail tarafından sağlanıyor, sivil yönetim ise Gazze tarafından sağlanıyor” dedi.
BÖLGESEL SAVAŞA İLİŞKİN AÇIKLAMA: “Bu riski aldık”
Gazze’deki savaşın bölgesel bir savaşa dönüşmesi ve İsrail’in şiddet sarmalına sürüklenme ihtimaline ilişkin bir soruyu yanıtlayan Netanyahu, İsrail’in varoluş mücadelesi verdiğini ve böyle bir riski göze aldığını söyledi. İsrail’in yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu savunan Netanyahu, “Ölüm ilanı yerine İsrail’in imajının zedelenmesini tercih ederim” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in “İsrail amacına ulaştı ve Hamas 7 Ekim’deki saldırının benzerini gerçekleştiremeyecek” açıklamasını hatırlatan Netanyahu, “Amacımız bu değil” dedi. Hamas’ın askeri ve idari kapasitesinin tamamen yok edilmesi” dedi.
“BİZİ TEHDİT ETME GÜCÜNE SAHİP OLMAMALILAR”
Haberde, Netanyahu’nun bir Filistin devletinin kurulmasını görmek istemediği, Yahudi çoğunluğunu korumak adına Filistinlilere İsrail vatandaşlığı verme niyetinde olmadığı, İsrail’in Gazze için de benzer bir durum yaratmayı düşündüğü vurgulandı. Bugün Batı Şeria’da bir tane var. Netanyahu, Gazze halkının kendi hayatlarını yaşaması, kendi kurumlarında oy kullanması ve kendi özyönetimine sahip olması gerektiğini belirterek, “Fakat bizi tehdit edecek güce sahip olmamalılar” dedi.
“EĞER ELİMDEN GELİYORSA SAVAŞI YARIN BİTİRİRİM”
Netanyahu şunları söyledi: “Savaşı bitirmek istiyorum. Eğer yapabilseydim savaşı yarın bitirirdim. Bu arada Hamas silahlarını bırakır, teslim olur ve sürgüne giderse savaş anında sona erecekti. Ve neden buna ihtiyacımız var? İran terör ekseniyle, kuzeyde Hizbullah’la birlikte hareket ederken, Husiler ve diğerleri aynı anda bize ateş ederken bu kabul edilemez” dedi.
Derginin başbakan olarak devam edip etmeyeceği sorusuna yanıt veren Netanyahu, “İsrail’in kalıcı güvenliğe ve müreffeh bir geleceğe ulaşmasına yardımcı olabileceğime inandığım sürece görevde kalmaya devam edeceğim.”
Kaynak: İHA