Müzisyen Hayko Cepkin, 26 Mayıs’ta İstanbul Beşiktaş Tüpraş Stadı’nda sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Stadyum gösterisinde Cepkin’in son albümünden klasik hitlere kadar geniş bir repertuvar sunulacak.
Unutulmaz şarkılarının ve üç yeni eserinin yanı sıra farklı üsluptaki eserlerini de yorumuyla seslendirecek. Yaklaşık 3-3,5 saatlik, 32-33 şarkılık bir gösteriye hazırlanan Cepkin, özel sürprizleriyle izleyicisini bir kez daha şaşırtacağını söylüyor. Cepkin ayrıca dünyaca ünlü müzikal “Jekyll & Hyde”da tiyatro sahnesinde rol almaktadır.
Robert Louis Stevenson’ın klasik gerilim romanından uyarlanan müzikalde, Dr. Cepkin’i canlandıran “Bay Jekyll”, babasına çare ararken içindeki karanlık kişiliği uyandırır. Hyde rolünü oynuyor. Cepkin’in yoğun temposu sırasında sanatı ve gelecek planları hakkında konuştuk.
– Stadyum konseri hazırlıklarınız konusunda Cumhuriyet okurlarına tavsiyelerde bulunabilir misiniz?
Şu anki aşamamız zaten geleneksel aşamaların birkaç adım ilerisindedir. Stadyumda yapacağımız şey mevcut stadımızın genişletilmiş hormonal versiyonu olacak. Bunun dışında uzun bir şarkı listemiz var. Yirmi yıllık bir hatıra gibi olacak bir akşam yaşayacağız.
– Konser için 18 Mayıs’ı seçtiniz. Bunun bir nedeni var mı? Bu tarihin ertelenmesi herkesi üzdü. Bu süreçte neler yaşadınız?
Ertelemeler ve iptaller uzun zamandır hayatımızın bir parçası, bazen mücbir sebepler nedeniyle gerekli, bazen de gereksiz keyfi kararlar nedeniyle. Alışmamamız gereken bir duruma alıştık demek pek doğru görünmese de maalesef hayatımızın gerçeği. Şampiyonanın bir hafta ertelenmesi nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı kararla özenle seçtiğimiz tarihi 19 Mayıs olarak değiştirmek zorunda kaldık. Sonuçta konunun işlevi günden daha önemli. Bu nedenle aynı disiplinle, hatta daha fazla disiplinle çalışmaya devam ediyoruz.
– Gençlere öneri veya fikir olarak neler söylemek istersiniz?
Bir ipucum yok. Yaşayacaklar ve kendileri görecekler.
– Yapacağınız konser dışında hala hangi konserin heyecanını yaşıyorsunuz (unutamazsınız)?
En heyecanlı konserimiz her zaman son konserimizdir. Ama ODTÜ Devrim Stadı’nın unutulmazlar arasında olduğu kesin.
– Albümlerinizde korku, ölüm, aşk gibi temaları işlediniz mi? Albüm yapmayı düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse, hangi konuya odaklanacaksınız?
Bir sonraki rotam biraz farklı. Seçeneklerimi ve devam etmek istediklerimi değerlendirip, nasıl devam edeceğimi planlayacağım bir dönemdeyim. Dış faktörler olarak etkileyici unsurların tamamı bu soruna doğrudan etki eden detaylardır. Ülkenin ekonomik gidişatından siyasi konumuna, sektörün ileri mi geri mi gideceğine, ne kadar eforumuz kaldığına kadar her şeye bakacağız ve bize sunulana göre karar vereceğiz.
– Yeni şarkı/beste/single gibi bir projeniz var mı?
Bir-iki yıldır sahnede çaldığımız ancak kayıtlara geçmediğimiz üç şarkımız var. Stadyum konserinde onları bir arada tanıtmaya çalışıyorum.
– Kaç kişilik bir ekiple hazırlanıyorsunuz?
Genel ekibimiz 15 kişidir. Büyük projelerde asistanlar ve ekstra ekip üyeleri gelir. 30 kişiye kadar arttırabiliriz.
‘4 MAYIS’TA AYRILACAĞIM’
– Tiyatro/müzikal yapma faaliyeti nasıl gelişti?
Beklenmedik bir zamanda beklenmedik bir teklifti. Proje aynı zamanda beklenenden daha başarılı bir şekilde prömiyer yaptı. Her şey rüya gibiydi ama zamanla düzensizlikler oluştu. Böylesine parlak bir projenin ilerleyişi konusunda doğru kararları veremediler. Bu nedenle maalesef 4 Mayıs’ta oyundan ayrılacağım.
-Dr. Jekyll ve Bay Hyde Neyden bahsediyor? Üzerinizde nasıl bir etki bıraktı?
Bir yanımız göstermek istediğimiz gerçek yüzümüz (Hyde), diğer yanımız ise içimizde sakladıklarımızla toplumda kabul ettiğimiz yüzümüzdür (Jekyll).
– Gotik korku türünün öncü eserlerinden sayılan eserde Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ın artıları/eksileri neler? Onlara yönelik eleştiriniz ne olur?
Dr. Jekyll, içinde sakladıklarıyla burjuva yaşamında kendine bir yer buldu. Hırs ve arzularını tatmin etmek için öncelikle onay alma yöntemlerini deneyerek istediğini elde etmeye çalışır. Hyde ise iksirle birlikte hoşlanmadığı kişilere karşı söylemek ve yapmak istediğini fark eden ve bu nedenle toplumun gözünde kabul edilemeyen bir delidir. Biri çok zeki, diğeri çılgın. Kim tavsiye verebilir?
-Hayko’ya en yakın karakter hangisi?
Hyde elbette.)
-Sahne arkası/sahne alışkanlıklarınız neler? Hayko o günlerde ne yapıyor?
Yıllardır değişmeyen rutinlerim var. Tiyatro projemi görmezden gelebileceğim bir durum yok. Ekibimin bu alanda tecrübeli olması nedeniyle, belirlenen saatte gelip, testleri belirtilen sürede bitiriyoruz. Herhangi bir sürprizle karşılaşmıyoruz. Tiyatro ve müzikallerle ilgili kaygılarım daha fazlaydı. Bu yüzden bir süre sonra her türden totem yapmaya başladım. Mesela müzik provaları sırasında yırtılan pantolonum gösterinin her günü makyaj masası aynasına yapışıp kalıyor.
– Sizce gotik ve korku nedir?
Gotik bir sanat kavramıdır. Latin sanatına tepki olarak doğmuştur. Öte yandan korku, ister dışarıdan ister içeriden deneyimlensin, sizi tetikte tutan duygusal bir durum, bir duygu durumu, bir duygudur. İkisi bir araya gelince farklı bir sanat anlayışı ortaya çıkıyor.
‘SAHNE DEĞERLİDİR’
– Tiyatro mu müzik mi? avantajları ve dezavantajları nelerdir? Hangisini tercih edersin?
Tabii ki benim sahnem. Bunu asla bir arada tutamıyorum. Sonuçta beni tiyatro sahnesine çıkaran sahnemdir. Bu nedenle kıymetlidir. Bana en çok şunu söylüyorlar: “Sinema salonuna aksaklıklardan dolayı kızmayın, normalde bu kadar sorun olmaz.” Zaman bize gösterecek.
– Bir tiyatro projesine katılmanıza hayranlarınızın tepkisi nasıl oldu?
Eminim gurur duyuyorlardır. Çünkü sevdiklerini söyledikleri sanatçı konusunu akademik bir klasik olan ve oldukça başarılı bir oyunla gündeme getirdik. Şimdi onlara bunların her birinin performans sanatı olduğunu, çok yönlü bir sanatçı olabileceğimi gururla sunma ve “Anlayamazsın yaprağım” deme fırsatını verdim.
DÜZENİ BOZANLARA VAH OLSUN
– Hangi konularda kendinizi eleştiriyorsunuz veya övüyorsunuz?
Çalışkanım, disiplinliyim, düzenliyim, üretkenim ve pratik zekam hala çalışıyor. Setlerim gibi niteliklerimi övebilirim. Bu yüzden benimle çalışmak çok kolay. Sipariş sorunsuz ilerlerse herhangi bir sorun yaşanmayacaktır. Eleştirmek istediğim ya da davranışı hoşuma gitmeyen biri varsa, bu düzene saygı duymuyor, ortalığı karıştırmaya çalışıyormuş gibi görünüyorsa, yaygara çıkarırım. Sorun ne olursa olsun sonuna kadar söyleyeceğim. Bu alışkanlığımı eleştirsem de gerçekte yirmi yıllık tarihimizde ayakta kalmayı başardığımız tek gücün bu olduğunu söyleyebiliriz. Sıfır uzlaşma.
– Hayatınızda karşılaştığınız bir zorluğa nasıl bir çözüm seçersiniz? Sorunun üstesinden gelmek için tavsiyeniz ne olur?
Zorluklar her alanda ortaya çıkar ve çıkacaktır. Ne kadar mücadele ettiğinize ve ne kadar çabuk pes ettiğinize göre hayatınızı şekillendirirsiniz. Gerisi size kalmış.
-Hayat mottonuz nedir?
Artık umursamıyorum.
-Hangi filmi önerirsiniz?
Bu platformlar sayesinde bende bir şeyler gelişti. Gördüğüm her şeyin adını hatırlamıyorum.
-Hangi kitapları önerirsiniz?
Dostoyevski’nin son eserlerinde yer aldım. Ayrıca tuhaf bir mizahla da karşılaştım. Bu yüzden bu aralar bu yolu takip ediyorum.